26.02.2012

Çöp Toplayıcıları

Türkiye'de, özellikle büyük şehirlerde, kağıt mendil satan, "ne kadar?" diye sorduğunuzda ise "ne verirsen" diye cevap veren sokak satıcılarıyla çoğumuz karşılaşmısızdır. Johannesburg'da ise, trafik ışıklarında bekleyip, kırmızıda duran arabaların yanına yaklaşıp, arabada çöp varsa torbasına alan, sonra da para, yemek vs. "ne verirseniz" kabul eden çöp toplayıcıları var..

21.02.2012

Nizamiye Külliyesi

Geçen haftasonu, yapımı hala devam eden Nizamiye Külliyesi'ni (Nizamiye Complex) görmeye gittik. Ali Katırcıoğlu adlı bir Türk işadamının öncülüğünde yapılan külliye, 100 dönüm arazi üzerine kurulmuş ve içinde Edirne'deki Selimiye Camii'nin ikizi olarak inşa edilen Nizamiye Camii'ni, Nizamiye Kliniğini ve Türk çarşısını barındırıyor.

İnşaat halinde olmasına rağmen bu devasa projeden etkilenmemek elde değil. Öyleki, Güney Afrika'da yaşayan müslümanlar özellikle haftasonlarında külliyeyi görmeye gidiyorlar. Biz oradeyken, Türk görevliler gelen küçük bir gruba külliyeyi gezdiriyor ve yapı hakkında bilgi veriyorlardı.

Fotoğraflar daha iyi anlatacak bu etkileyici yapıyı..


15.02.2012

Güney Afrika - İlk İzlenimler

THY'nin İstanbul-Johannesburg uçuşu 9,5 saat sürüyor. Gece başlayan yolculuk sabah sona eriyor. Havaalanında uçaktan çıktıktan sonra pasaport kontrolü için ne tarafa gideceğinizi gösteren tablelalar yok, kalabalığı takip etmeniz gerekiyor. Bizim gibi sona kalırsanız dona kalıyorsunuz. Dil bilmek sorunu çözmüyor; çünkü bir de soracak görevli bulmanız gerekiyor.. Nihayet bir şekilde pasaport/vize kontuarlarını bulduğunuzdaysa uzun bir kuyrukla baş etmek zorunda kalıyorsunuz.

Yalnız tam burada Sezar'ın hakkını Sezar'a vermek lazım.. Güney Afrika'ya 1 aylık bir süre için vizesiz giriş yapabiliyoruz Türk vatandaşları olarak. Türkiye'de olduğu gibi giriş için para falan da almıyorlar sağolsunlar..

Pasaport kontrolü ve bagaj alımının ardından havaalanından şehir merkezine varış arabayla yarım saati bulmuyor, tabi trafiğin yoğun olmadığı saatlerden bahsediyorum.. Şehrin merkezine doğru ilerlerken ilk dikkati çeken şey yeşilin bolluğu; bir de binalar genellikle çok katlı değil.. Yollarda daha çok nüfusun %80'ni oluşturan siyahları görüyorsunuz, beyazlara daha çok şehir merkezinde rastlıyorsunuz.

Güney yarım kürede olduğumuz için Şubat ayında yaz mevsimi yaşanıyor. Ama sanırım Johannesburg'da nem oranı fazla olmadığı için bunaltıcı sıcaklar yok.. Gündüz ve gece arasındaki sıcaklık farkı biraz yüksek.. Bunun dışında yaz mevsimi olmasına rağmen aniden bastıran yağmur ya da gök gürültüsü size hangi mevsimde olduğunuzu unutturabiliyor.

Daha yazılabilecek çok şey var aslında ama tadında bırakayım; daha sonraya yazacak birşeyler kalsın..

2.02.2012

Güney Afrika'dan merhaba!

30 Ocak itibarıyla Johannesburg'dayım.. İlk izlenim olarak, yeşilden nasibini almış bir şehir diyebilirim.. Burada bulunduğum sürece (Mart sonuna kadar İnşa'Allah), çoğunlukla fotoğrafla da olsa, daha sık blog girişi yapmak ve izlenimlerimi paylaşmak istiyorum.. Bakalım neler görecek bu gözler..